HUKUK DANIŞMANLIĞI

Yaşam Alanlarınıza İlişkin Hukuki Riskler Planlansın ve Çözümler Tarafınıza Sunulsun!

ASTRA yönetim, hizmet verdiği site/apartman, tesislerdeki kat malikleri ve kiracıların gayrimenkul hukuku konusunda karşılaştıkları veya olması muhtemel risklere danışmanlık desteği vermektedir.

Hizmet verilen tesisler dışında talep olması halinde uzmanlar eşliğinde kişilere ve kurumlara önleyici / yönlendirici hukuk desteği, sözleşme hazırlanması ya da mevcudun tetkiki konularında destek sağlamaktayız.

Konularında Uzman Danışmanlarımız ile:

İmar – İnşaat – Gayrimenkul – Tüketici – İş Ve Sosyal Güvenlik Hukuku ve Sözleşmeler Hukuku konularında yanınızdayız.

Bu kapsamda, gerektiğinde konuya ilişkin yazılı veya sözlü mütalaalar verilmekte, talep olması halinde ilgili taraf/taraflara ihtarname /protesto gönderilmekte, sorunun en kısa ve etkili yoldan çözüme kavuşması amaçlanmaktadır.

Danışmandan beklediklerinizi bulacağınız yerdesiniz.

• Sözleşmenin kapsamında olan her türlü hukuki konuya açıklık getirilecektir.
• Danışan herhangi bir adım atmadan önce hukuki anlamda bilgilendirilerek çıkabilecek sorunlar minimize edilir.
• Danışan, dava, icra, şikayet gibi hukuki süreçler konusunda bilgilendirilir ve gerekli durumlarda müdahil olunur.

Uzmanlarımız haklarınızın müdafaasını her şeyin üzerinde tutmaktadır.

UNUTMAYIN !   KILAVUZU KARGA OLANIN . . . . . . . 

 

BİLGİ KIRINTISI :

İnşaat Hukuku, Türk Hukuk Sisteminde istisna akdi kapsamında kabul edilmiş olup, Borçlar Kanununda inşaat ilişkin olarak 360. Maddenin 3. Fıkrası ile 363. Ve 367. Maddelerin 2. Fıkralarında değinilen hükümler dışında özel bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Bu nedenle, inşaat hukuku ilişkilerinde, Borçlar Kanununda istisna akdi ile ilgili 355. Maddeden, 371. Maddeye kadar olan hükümler ve aynı kanunun ilgili genel hükümleri uygulanır. Oysa inşaat sözleşmelerinin ve özellikle kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin sürekli edinim ve karma akitler olması bakımından istisna hükümlerinden ayrı, özel hükümlere ihtiyaç olduğu bir gerçektir. İş Sahibi Adına Yapılacak İnşaatlar ile İlgili Sözleşmelerde  İş sahibi ile müteahhit arasında, işin yapılmasına dair karşılıklı iradelerin birleşmesi suretiyle akit oluşur.  Tarafların sözlü yahut yazılı olarak birleşen iradeleri sonunda akit meydana gelir. Bu anlatım ile akdin belli bir şekilde yapılması gerekmez. Ancak, şekle bağlı olmaksızın yapılan akdin varlığında uyuşmazlık çıktığı takdirde, akdi inkar eden tarafa karşı, akdin varlığını iddia eden taraf Medeni Kanun 6. Maddesi hükmünce bu iddiasını, ispat hukuku yönünden HMK hükümlerindeki koşullarla ispatlamak zorundadır.